“Bize yapılanlara sessiz kalmayın!”
Gondol Plastik'ten atılan bir kadın işçi, fabrikada yaşanan ağır sömürü koşullarını ve kadın işçilerin karşılaştığı taciz ve tehditleri gazetemize anlattı
Kıraç’ta kurulu bulunan Gondol Plastik Fabrikası’nda çalışıyordum. Burası işçilerin 7/24 sömürüldüğü, karşılığında 3-5 kuruş verildiği, insan hayatının ucuz olduğu, işçilerin, özellikle kadın işçilerin hayatının tehlikede olduğu yerdir.
Gondol Plastik Fabrikası’nda sömürünün sınırı yoktur. Sürekli mesailere kalmak zorunda bırakılırız. Bırakılırız, çünkü aldığımız 3-5 kuruş yaşamamız için yetmemektedir. İnsanca yaşamamız için yeterli ücretleri alsaydık eğer mesaiye kalmak zorunda kalmaz, insan olduğumuz hatırlanır bizim de dinlenmeye, sosyal faaliyetlere katılma vaktimiz olurdu. Sigortasız çalışıtırılırız, hakkımızı istediğimizde ise üzerimize atılan kirli suçlarla işten de atılırız. Bir diğeri Gondol Plastik Fabrikası çalıştırdıkları işçileri insan yerine koymaz, adeta işçilere insanlık dışı muamele yapar. İsterler ki bizler dünyaya at gözlüğü ile bakalım, bize çok gördükleri 3-5 kuruşluk maaşı bile hesap kitap yapmadan alıp susalım. Bordro diye birşey yoktur. Bize o ay ne münasip görülmüşse onu alırız. Bunun hesabını sorduğumuzda da muhasebeci Şaziye Hanım saçma sapan hesaplar yapıp kafamızı karıştırıp gönderir. Çünkü Gondol’da bütün kirli işler dönmektedir. Muhasebecisinden ustasına, ustasından patronuna kadar birbirlerinin pisliklerini örtmek için ortak çalışırlar.
Hepsinden öte Gondol Plastik Fabrikası’nda kadın bir işçi isen şayet her türlü kaba söze, tacize, iftiraya uğrayabilirsin. Kadınsın ya atılan iftiraları açıklayamazsın ya onların gözünde acizsin ya da susup daha çok çalışırsın patronun parasına daha da para katsın diye. Bunu müdür olan Coşkun da her fırsatta söyler: “Çok çalışın patronumuz daha da zengin olmak istiyor”. Bu düzen böyle büyümez mi zaten. Bir mazlum, zalimin yükselmesi için ezilir hep. İşçiler sigortasız çalışır, can güvenliği yoktur, iş kazası geçirdiğinde hastanede olay örtbas edilir. Denetim olduğunda işçileri elektrik odasına saklarlar.
Yakın zamanda da bir olay yaşandı ki, bunu bütün açıklığı ile anlatır. Fabrikanın ustalarından olan Muhammed usta telefondan bir kadın işçiyi tehtid edip ahlaksız tekliflerde bulundu. Kadın işçi bunu kabul etmeyince fabrikada en ağır şekilde çalıştırarak bizim için cehenmem olan fabrikayı daha da cehenneme çevirdi. Olaydan haberdar olmam ile birlikte bu sorunu müdüre kadar taşıdım. Ancak sonra anladım ki kimi kime şikayet etmişim. Müdürün odasında yüzleştiğimizde ahlaksız Muhammet usta pişkin pişkin kendini haklı çıkarıp olaydan sıyrıldı. Müdür de olayı büyütmeden kapattı tabi. Bunun üstüne bir de Muhammet usta yaptığı ahlaksızlığı bastırmak için namaz kılıp tiyatrosunu devam ettirdi.
Benzer olay Durdu usta tarafından da başka bir kadın işçiye yapıldı. Bu olay sonucunda da ben işten çıkarıldım. Yaptıkları pisliği ortaya çıkardığım, sessiz kalmadığım için fabrikanın kapısı önüne konuldum. Ancak burdan bütün kadın-erkek işçi arkadaşlarıma sesleniyorum. Bize yapılanlara sessiz kalmayın. Hepimiz işçiyiz, hepimizin kardeşiz. Susun denildikçe daha neler yaşanacak. Kadınlar bastırılıp sindirildiği için konuşamayacak. Ki, bizim fabrikada olan buydu. Tacize maruz kalan kadın sustu ve devam etti çalışmaya. Şunu bilsinler ben işçiyim, işçilik benim hayatım, bugün burda yarın başka yerde ve o hayatı dürüstçe ve namusluca yaşamak için hakkım için susmayacağım ve herkese anlatacağım. Biz bir gün çoğalarak geldiğimizde Muhammet ustadan da Durdu ustadan da onların zihniyetinden de hesap soracağız. İşte o gün aciz gördükleri biz kadınlar güzel günleri bütün pisliklere rağmen kuracağız.
Gondol Plastik Fabrikası’ndan atılan bir kadın işçi
BDSP’den hastane direnişçilerine ziyaret
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), 20 Aralık günü, Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde direnişte olan işçileri ziyaret etti.
Maltepe Meydanı’ndan sloganlarla direniş çadırı önüne yürüyen BDSP’liler direniş alanındaki işçiler tarafından karşılandı.
BDSP temsilcisi, direniş alanında yaptığı konuşmada, direnişi selamlarken taşeronlaştırmanın ölüm demek olduğunu ve buna karşı mücadelenin önemini vurguladı. “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganı ile halaylar çekildi.
Ardından hastane direnişçileri ziyaretçileri selamladılar ve taleplerini haykırdılar. Hastanedeki çalışma koşullarının giderek ağırlaşması üzerine çalışma saatlerinin kısaltılması, yaptıkları iş kalemlerinin azaltılması ve ücretlerinin arttırılması için Dev Sağlık-İş Sendikası’na üye olduklarını anlatan işçiler sendika üyeliğinin 2. ayında ilk olarak 1, ardından 3 işçinin işten atıldığını belirttiler.
İşçiler, son olarak ise 94 işçinin daha işten atıldığını ifade ettiler. Rektörlüğün “Artık sizinle çalışmayacağız, yerinize taşeron firma getireceğiz” dediğini aktaran işçiler sendikalı olmanın anayasal hak olduğunu belirterek direnişe devam edeceklerini açıkladılar.
Kızıl Bayrak / Kartal
Direniş sürüyor, dayanışma büyüyor
Direnişçi işçilerle dayanışmak için 4 Ocak’ta Bursa’da gerçekleştirilecek etkinliğin hazırlıkları kapsamında kent merkezinde ve bazı ilçelerde afişleme yapıldı.
Teleferik ve Emek semtleri, Nilüfer ilçesi, Görükle, FSM, Korupark AVM ile Küçük Sanayi Sitesi civarında afişler kullanılarak Sütaş, Nestle ve Mepar işçilerinin sesi Bursalı emekçilere duyuruldu. Bursa kent merkezindeki bu bölgeler dışında dayanışma çağrısı Yenişehir ilçe merkezine de ulaştırıldı. Cam işçilerinin yoğun olarak yaşadığı ilçe merkezinde çeşitli noktalara afişler asılarak emekçiler dayanışma gecesine davet edildi.
Yanısıra Heykel’de bildiri dağıtımı gerçekleştirildi. Ajitasyon konuşmaları ile yapılan dağıtım sırasında işçilerin kölelik koşullarına karşı aylardır direndiklerine vurgu yapılarak dayanışmayı yükseltme çağrısında bulunuldu.
Kızıl Bayrak / Bursa |